29 Ağustos 2007 Çarşamba

Ne Çok İsterdim...

Güneş bugün de bana el sallıyor gökyüzünden,
Gel dercesine ışıklarını gözüme gözüme...
Bir an unutuyorum veee
Doğruluyorum oturduğum yerden ama nafile!

Oysa ki ben de koşmak, oynamak isterdim,
Çocukluğumu yaşamak doyasıya.
Ağlıyorum halime ama yine de,
Şükrediyorum.
Güzellikleri gören gözlerim için,
Sevdiğim şarkıcıdan dinleyebildiğim nağmeleri,
İşiten kulaklarım için.
Teselli etsem de kendimi,
Ağrıma gidiyor be kardeş!
Ben de akranlarımla top oynamak,
Kan ter içinde ordan oraya koşturmak.
Sevdiğimin karşısına dimdik çıkmak.
Ahh ne çok isterdim bilmezsiniz.

Şükret kardeş!
Dağ gibi ayaktasın sen.
Beni sorarsan,
Kırık bir dal parçası gibiyim.

Şükret haline,
İstesen yağmurda çıkar yürürsün.
Bense penceremden seyrediyorum geçen mevsimleri.
Sokakta sarmaş dolaş aşıkları,
Bağıraşarak oynayan çocukları,
Hep hasretle seyrediyorum.
Olsun be kardeş!

Rüyalarımda koşup, oynuyorum ya,
İşte benim küçük mutluluğum.
Yaşama bağlayan hülyâlarım.

25 Ağustos 2007 Cumartesi

Benden Uzaklara

Şimdi çekip gidiyorsun,
Benden çok uzaklara,
Ne hallerdeyim bilmiyorsun?
Nefesinden, kokundan uzak,
Kalabalıklar içinde,hep seni arayacağım.
Sıcak bir bakışa aldanacağım kim bilir.
Çok mu gördün şefkâti,sevmeyi?
Oysa ki seni geceye yazmıştım,
Seni ömrüme katmıştım.
Düşlerimizi canıma katık yapmıştım.

Güneş kıskanmıştı saçlarındaki parlaklığı,
Yıldızlar gözlerinin içindeki ışıltıyı.
Şimdi bırak git,her şeyi!
Gözyaşlarım gebe ayrılığa.
Yaşayabiliyorsan yaşa, gideceğin yerde.
Ben her sabah bir küçük mutluluk bulurum,
Sen bana üzülme!

Ahh!
Sevgide cömert olamadık,
Nefrette olduğu kadar.
İşte ben!
Ben!
Buna yanıyorum.

23 Ağustos 2007 Perşembe

Deprem Görmüş Yüreğim

Uzun zaman aldı, kalemle sohbetim.
Kâğıtlar bana küstü bilirim,
Mısralar şaşıp kalsa da bu halime,
Söylenecek ne çok şey var ,
Deprem görmüş yüreğimde.

Kuşlar bir garip şakıyor,
Ağaçlar boynunu bükmüş,
Sanki gizli,onlar da sitemde.
Depremler var yüreğimde,
Sebebi bende saklı.
Sorma sakın niye?

Rüzgâr fısıldarken bamtelime,
Harabeye dönmüş bedenimle,
Alay edercesine güneş ,
Yine gözümün içine selam etmekte.

Alıp başımı gitsem diyorum,
Dağları arkama duvar diye örüyorum,
Bir feryad kopsa uzakta,
Deprem görmüş yüreğimden sanıyorum.

Bir haykırış say, bu yazdıklarımı,
Enkaz altında çırpınışta, bir can say.
Şiir desem şiir değil!
Dizeler şimdi dövüşte,
Kelimeler de beni terk etmekte...

15 Ağustos 2007 Çarşamba

Geçmişe Özlem

Suskunluğun çığlığıdır yalnızlığın,
Ayak sesleri çoğalır,yüreğinin kaldırımlarında.
Kabullenmek zor olsa da aslında,
Martılar uçar semalara,kanat çırpınışları,
Korkuların.
Gökkuşağı ise gizli mücevheratın olur,
Boş sarı odalarda.
Zamanlı zamansız kaybolursun,
Yolculuğa çıkarsın gönül rıhtımından uzaklara...
Gitsen de maziye,
Dalsa da gözlerin düşlerinin ardına,
Özlediğin çocukluğun ,
Bir bir yenik düştü,
Yetişkinliğin saltanatında.
Ömür denen rengârenk yolculukta.
Ufacık bir çocuk günün birinde,
Selam verirse, arka sokaklarda,
En umulmaz zamanda,
Unutma çocukluğun sana selam yollamakta.
Gülümse yaşanan güzel anılara,
Hayata!

10 Ağustos 2007 Cuma

Güllerin Efendisine

Medinenin Gülü,
Yaralı gönüllerimizin tek ilacı,
Muhammed Mustafadır,
Allahın habibi,
Biz aciz kulların şefaat ümidi.

Arşa yükseldi Muhammed,
Beş vakit namaz oldu farz.
Artık kendimizi düzeltmemiz şart.
Ya Rabb!
Açtık ellerimizi semaya, arşa.
Vardık huzuruna!
Muhammed'e ümmet olduk,
Merhamet denizine daldık.

Affet Rahmanım!
Affet gül yüzlü Nebi aşkına!
Kabede edilen dualar aşkına!

Boynumuz bükük ,günahımız çok,
Kulluk yolunda.
Ya Nebi!
Tut çek elimizden,
Battığımız günahlardan kurtar bizleri.

Özlemin yaktı ümmetini.
Ey Resul!
Bu mübarek gecede,
Evlerimize güneş gibi doğ!

Gözümüzden akan yaşlar,
Cennet gülleri olsun.
Şefaatinle mekânımız cennet olsun!

Gül kokulu Nebim!
Nurunla doldur evlerimizi,
Özlemin yaktı kavurdu,
Sana hasret çeken harabe gönüllerimizi.

9 Ağustos 2007 Perşembe

Sevgiye Hasret

Bugün bir garip çırpınışta,
Yüreğin.
Ne zaman bir sevgili görsen,
Gözlerinden yaş akar bilirim.
Dalar dalar gidersin maziye.
Bir kalemde sildiğin yalan sözlere,
Güler geçersin delice!
Ne zaman bir şarkı çalsa,
Aşka, sevgiye dair...
Bakışların dumanlı,
Kalbin mutluluk hayâlleriyle yaralı.
Sussan, gözlerin konuşur,
Konuşsan aklın şaşar,yorulur.
Beklenilen ise bir türlü gelmez,
Kader!
Yazılmayınca kim gelir bulur?
Kim sever seni,
Özlediğin gibi şefkâtle?
Kim sarar canına canını,
Ruhuna deva kim olur çıkarsız,
Hesapsız kim yâr olur hayatta?
Korkar oldun biçare yürek!
Korkma mutluluk seni de bulur elbet!

7 Ağustos 2007 Salı

Yazıklar Olsun!

Mutluluk yalanlarıyla kandırdınız,
"Rahatlarsın" diye çocuklarımızı,
Gençlerimizi ölüme attınız!
Yazıklar olsun size,
Umut tacirlerine,
Sözde mutluluk perilerine,
Vicdansızlara!
Anaların ciğeri yanar,
Evlatlar cehaletin bedelini öder,
Kazandığınız paralar ahirette sizi boğar,
Yazıklar olsun size!
Uyuşturucu içmeyi, satmayı marifet bilen,
Küçük beyinlere!

Teselli

Gözlerin yine ağlamaklı,
Gece örter mi derin yaranı?
Sırtını dönmüşken hayata,
Bir el uzanacak sabır,
Sabır gülüm ağlama!
Ağlamak yakışmaz ki sana.
Senin hüznün günü kavurdu, yaktı.
Üzülme gülüm!
Güllerin rengi siyaha çaldı,
Mutsuzluğunla yas tuttu.
Bakma öyle ufuklara umutsuz!
Susuz kalmış ruhuna yağmur yağacak bir gün,
Sabır gülüm!
Sen sırtını dönme güneşe!
Küsme genç ömrüne!

4 Ağustos 2007 Cumartesi

Bir Erkeğin Nazarında Aşk

Gözlerim uykuyla yabancı sanki,
Gecenin kıyısından geçen tatlı düşlerim,
Seni anımsatsa da hercai yüreğime,
Uyumak haram,
Haram oldu yine !
Rüyalarda görmek seni ,
En masum sevgimle sarmak,
O ürkek bedenini.
Sen de,
Isıtsan ya benliğimi !
Bir tatlı hayâl oldun bu gece.
Rüzgâr pencereme kondu,
Misafir mi ne?
İçimde hırçın fırtınalar ,
Yürek kapımın tam önünde,
Esti gürledi,
Kabadayı fikrime.
Kızgın düşünceler,
Beynimde dövüşte.

Kilidini Kaf dağının ardına attım,
Uykusuz gecemde bak yine,
Yine seni andım.
Sensiz geçen günlerimde,
Ömrümden bir yıl daha çaldım.

Gözlerim uykuyla dargın bu gece,
Aşkınla inlese de yüreğim sessizce,
Uyumak haram sevdiğim!
Saçlarının hayâliyle,
Gülüşünün güneşinde erimek,
Güzelliğinle mest olmak,
Haram oldu bana yine,
Yıldızlar,
Kayboldu.
Ay,
Vefasızlığına bozuldu.
Bu kırık dökük düşlerimde.

Sen imkânsızsın desem de,
Sonsuza kadar seni beklerim ,
Uykuya küs bedenimle!

1 Ağustos 2007 Çarşamba

Çocuksu Sevinç

Sustun,
Gözlerinle isyân edercesine adaletsizliğe.
Baktın orada duran çaresize,
İçin burkuldu belli ki ümitsizliğine.
Sordum niye?
Sessizliğinden bir pay çıkarmak istesem de...
Adım adım uzaklaştın öylece.
Baktım arkandan,
Veda sözcükleri beklercesine...
Nafile!

Ulu ağaçlar gibi başı dik görünse de,
Yoksulluğundan mahçup,
Gül çehresiyle sevimli Ömer'e,
"Merhaba evlat" dedin fikrimce.
Çocuk ezildi, küçüldü garibâne,
Başının okşanmasının mutluluğu ile,
Sevinçle gülümsedi yüzüne.
Sen suskun,
Ömer ise hâlâ gülümsemekte,
Sevilmenin verdiği sevinçle.
Kayboldu hayat labirentinin içinde,
Çocuksu baldan tatlı yüreğindeki düşlerle.

Anladın ki o gün,
Binlerce Ömer varmış üzgün,
Sevilmeye düşkün.

Baba ve Kızı

Vedalaştı kızıyla,
Kızıyla değil, aslında hayatla.
Bir yanı kırık ama mağrur,
Baktı son kez kızına.
Döktü gözyaşlarını bağrına,
Şimdi gidiyor hastane yoluna.
İçinde binbir umutla,
Kurtuluş yoluna,
Kimbilir belki
Son yolculuğuna...
Kız ağlıyor,
Ağlaması yürek dağlıyor,
"Gitme,kal benimle" dese de,
Geç kalınmaz ecele!

Medcezir Sevdalar

Medcezir sevdalar çeker yüreğin,
Issız adımların çığlığıdır,
Kumsaldaki ayak izlerin.
Bıyık altı gülümseyişlerin,
Güneşe inat aşk ateşin,
Savurur külleri güllerin,
Savurur seni uzaklara,
Kaf dağının ardına,
Gamzeli kızın ak gerdanına.
Medcezir sevdalar çeker yüreğin,
Sürgün edilmiş ümitlerin,
Hırçın dalgalarda yazılıdır,
Sözlerin,
Sevmeye dair ne varsa biriktirdiklerin,
Her şeyin...

Son Tebessüm

Gözlerinde saklıydı sevinçlerin,
Yaşam ümidindi sevdiklerin.
Hani gökteki yıldızlara inat,
Gülümserdin ya hayata,
Gençliğinin tüm ışıltısıyla.
Hayâller kurmuştun çılgınca,
Bir kızı olsun istemiştin,
Saçları lüle lüle,
Kendi boyunca.
Ne oldu sana?
Çekip gitmek var mıydı?
Umutlarının arasından sıyrılırcasına...
Genç yaşta kara toprakla dost olmak,
Sevenlerini gözü yaşlı koymak,
Vedalaşmadan ayrılmak,
Var mıydı?
Son tebessümünle hayat treninden,
Habersizce ayrılmak!

"Barış Akarsu'yun anısına!"

Aylardan Ayrılık

Aylardan ayrılık,
Günlerden hüzün,
Bir katre gözyaşı
Seni bana özleten.
Özlem ne zor şey,
Çığlıklarım duvarda,
Çırpınmakta yokluğunda.
Gözyaşların suskunluğun altında
Pusuda,
Mutluluk ise kuşun kanadında.
Aylardan ayrılık,
Günlerden hüzün şimdi,
Hasret ateşi,
Bağrımda her an!
Yakıp kavuran.

Sevda Güneşi

Güneşi alsan eline,
Yüreğindeki ateş soğutur güneşi de,
Yıldızlardan taç yapsan bu gece,
Bakışlarının parlaklığı yanında,
Sönük kalır sema bile.
Bir şarkı söylesen denize?
Deniz dile gelir,
Dalga dalga sahilde.
Doğ yine katran gecelere,
Mehtabı, sevdiği ol denizin ,
Sadece sen her gece!
Ay yüreğine düşünce,
Güneşi tut ellerinde.
Sevdan yakıp küle çevirmesin diye.

Özetle

Hayâllerimde,
Buruk sevinçlerimde.
Kimbilir belki günün birinde,
Rüyâm gerçeğe dönüşürse,
Tüm içtenliğinle,
Gülümser misin hayâllerime?

Yaralı Yürek

Saçlarına gam mı yağmış?
Bakışların sancılı, yorgun.
Sırtın güneşe dönük, bu ne acı?
Yüzündeki çizgiler sevdalarından hediye,
Söylemek istemesen de,
Gönlün virane,dert içinde.
Ahh ne zor değil mi?
Gönüle kilit vurmak,
Yaşanılanları hemen unutmak.
Bir arsız gelip açıyor,
Sana sormadan.
Hırsız misali süzülüyor,
Farkına varmadan.
Kaçılır mı sanırsın,
Zorlu sevda yokuşundan.
Ucunda mutlu olmakdır aslında
Aldanılan!
Ahh dağ yürekli,
Mahçup delikanlı,
Suskunluğun beni yaraladı.

Teşekkürler!

Yazdım, onca harf tükettim ki,
Daha yolun çok başındayım.
Paylaşılacak o kadar mısra,
Sevinç, elem,gözyaşı varken.
Koskoca yaşamlar geçer her gün önümden;
Sokak başlarında,köprü altlarında,
Yakışıklı bir erkeğin tafrasında,
Güzel kızın nazlı bakışında...
Kaleme sarılmışım korkusuzca.
Şimdiden teşekkür olsun beni okuyan,
Şiirin ritminde kendini kaybeden,
Tüm değerli yüreklere,
Ne mutlu kelimelere!
Bizim gibi şiir yüreklilere.

Sabun Köpüğü

Boş bir hayâle kapılmışım,
Seni gözümde devleştirip,
Yere göğe sığdıramamışım.
Halbuki değer yokmuş senin kalbinde,
Ruhunda sevdiklerine.
Sabun köpüğü oldun bak şimdi ellerimde,
Kalbimin en ince yerinde.
Unutulmak ne acı böyle!

İnadına !

Başladığım işi yarım bırakmak yoktu kitabımda,
Hayâlini tasavvur ettiklerim, aldatmacaymış aslında.
Halbuki çok vakitler, hülyalara dalmış,
Ulaşmak için gecemi sabaha çevirmiştim, ilim yolunda!
Ne zaman ki gerçekler tokat gibi suratımda,
Geçen zamanlar ardımda...
Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi derler ya,
Okudum okumasına ama,
Bir dayım olmadığından galiba!
Emeklerime yanarım, zamansız gözyaşlarımda.
Sanmayın yenildim hayat denen bu yolda,
Tüm haksızlığa inat!
Bir gün hayat bana da torpil geçecek bak!
Zamana,
Riyakâr sözlere, gözlere inat,
Emeklerimin sadık bekçisiyim haberiniz ola!
Pes etmek yok bu uğurda,
Hayat bana da gülecek sonunda.

Deli Kızın Çığlığı

Asi bir ruhum!
Deli dalgalarda boğuşurum,
Kimseye yoktur tenezülüm,
Hakk benim her şeyim,candan öte yârdır bilirim.
Gerçeği yalan,
Yalanı gerçek sanmışız.
Akıl vermeyi ise meziyet saymışız.
Akıl akıldan üstündür amma ,
Herkesin bildiği işine yarayınca...
Asi bir ruhum!
Kabıma sığmaz taşarım,
Beni kim yönetirse;
Alevleri saçarım.
İnsanız hepimiz,her birimiz ayrı renk,
Farklı baharlar taşırız gönül sayfalarımızda,
Özgür kalamazsak hayat yolunda,
Biz biz olamayız ya!
Kimi sever,uzun kış gecelerini,
Kimi aydınlık gündüzleri.
Kimisi yağmura,
Kimisi güneşe sevdalı.
Asi bir ruhum!
Bırakın kelimelerle oynaşayım,
Mısralara dert yanayım.
Akıl satanlara ise,
Bu şiirleri yazayım.

Allah'a Yakarış

Bir güneş doğdu ,
Bir nur saçıldı etrafa karanlıklar üzerine,
Rabb O'nun aşkı hürmetine yarattı cihanı,
O, uyuyan gözleri,kararmış gönülleri aydınlattı!
Her şeye kadir hükmüyle.
Gül yüzlü Nebi,
Neredesin ?
Ümmetin ne halde bak şimdi!
Gaflet uykusuna yatmış gönüller,
Rezilliği eğlence bilenler,
Hep inkâr etmekteler.
Duy sesimizi Ya Allah!
Aç kör olan gözleri,
Yanlışa, günaha batmış kulları,
Aşkınla doldur bizleri,
Kurtuluş senin yolunda bilinmeli,
Kim sığınmış da sancağına,
Zarar görmüş Ya HABİBİ!
Alevler yanar göğsümüzde,
Modernizm diye diye,
Geldik bu hale!
Sonumuzu sen hayreyle Ya Allah!
Perdelenmiş gözlere,
Nurunla ışık saç.
İslâmı alet edenlere,
Allah inancından örtünenlere,
Cüzzamlı muamelesi yapanlara,
Senden korkmayan gönüllere,
Verdiğin canı almayı,
Kendine hak sayan ZALİMLERE,
Kul hakkı yiyenlere,
Emanete hıyanet edenlere...
Bir lokma ekmek bulup şükretmeyen,
Nefsine uyup daha fazlasını isteyenlere,
Azabın şiddetlidir ama,
Sen merhametinle affeyle!
Affeyle Ya Rabb!
Gül Yüzlü Resulün Hürmetine.

Aşık Gencin Rüyası

Yüreğimin semasına,yıldızlardan ismini yazdım,
Yanına da senin gülüşün kadar güzel ebemkuşağı,
Koydum, yine bu gece rüyamda.
Yüzün kadar aydınlık dünyamda,
Ben bir tek seni denizim,
Batmayan güneşim bildim,
Ey sevdiğim!
Dağlar kadar yüce sevdama,
Dün yine şarkı yaptım.
Su gibi saf ve duru haline,
Nağmeler yaptım, bülbüle inat.
Gül kıskandı; sendeki güzelliği,
Bülbül sustu, seni anlatınca.
Yeryüzünün güzelliği sen de toplanmış,
Yemyeşil çayır gözlerin,
Beni benden almış,rüyalara salmış.

O Çocuk

Onun küçük heyecanları vardı öğrenmek adına,
Alfabeyi, sayıları her şeyi...
Oyunları vardı çocukluğun verdiği neşe içinde,
Önce yıkıp geçtin çocuksu heyecanlarını,
Sonra,
Öğrenme isteğini bir sözünle yok ettin.
Sözüm herkese değil,
Bu iyi biline!
Sevgiden yoksun kalplere,
Öğretmenin ne demek olduğunu bilmeyenlere,
Hep kendini haklı görüp,
Statüsüyle karşısındakini ezmeye çalışanlara!
Şimdi,
O çocuk büyüdü,
Hafızasında hep kötü bir anı kaldı,İ
llkokulundan ilk abc'yi öğretenden.
Hediye oldu yaşamı boyunca,
Rakamlara düşman, kelimelere dost oldu.

Çaresiz Değilsin 2

Çaresizlik sarmışsa her bir yanını,
Sitem etmenin nedir ki faydası?
Umutsuzluğun bir aydınlık yolu,
İnandığın zaman açılır her kapı...
Bak senden düşkününe;
Kimsesizlere,
Yuvasız divane dertlilere,
Ayağında yırtık papuçla,
Hayata gülümseyen çocuklara.
Bir lokma ekmek girmişse evine,
Şükretmen düşer Âlemlerin Rabbine.

Güzel Yâr'e

Gökkuşağının renkleri yansımış gül yüzüne,
Yağmur çiselemiş misk gibi kokan saç teline,
Gönlümü bağlar yine.
Ne tatlıdır gülümseyişin,
Göz süzmelerin.
Şifa gibisin.
İsmin hep aklımda,
Kor oldun bağrımda,
Varsam yanına, anlatsam seni sana.
Kıskanır seni güller,
Daldaki bülbüller.
Aşka susamış gönüller!

Ardından

Arkandan dönüp baktım öylece,
Dakikalarca, saatlerce kendimden habersizce.
İnanmak gelmiyordu içimden,
Beni koy verip gittiğinden andan itibaren;
Zaman durdu sanki yerinde,
Kalbimi neden söküp almadın diye,
İsyan ettim acı içinde.
Şaka olmalıydı bu yaptığın,
Gitmek yakışmaz sana ey nazlı ceylanım!
Ardına bakmadan uzaklaştın,
Beni dertlere saldın.
Kendini ise ateşe attın.
Şimdi hep aynı yerde,
O günü,
Senin bana dönüşünü beklerim,
Olmayacak bir hayali düşler,
Sensizliğe müebbetim.

Selam Eyle!

En güzel mısralar senin adına olsun bu gece.
Heyecan kaplar seni ekranda görünce,
Hele o sesin yok mu, beni mest eder yine.
Sensin şiirime ilham beni iyi dinle;
Karanlık gecelerime aydınlık yol çıkar,
Seni düşleyince.
Bir selamın yeter belki de..
Ne çok dua yükselir göklere,
Her şeyin en güzeli senin olsun ömründe!
Aşk değil ki gönlümde,
Aşk dediğin gelir geçer bir hevesle.
Unutulur aşıklar günün birinde.
Sevmek desem yeridir,
Yerleşti sevdan yüreğime.
Şimdi her ismin geçtiğinde,
Sevinçli bir telaş kaplar bedenimi,
Sevgiden mi ne?En güzel mısralar,
sözler sanadır bu gece,
Sen yeter ki bir selam eyle!
Güzel nağmelerinle ilelebet gönlümde.
İsmin kazılmış beynimde,
Dua olacaksın dilimde.
Yeter ki, sen bana bir selam eyle!

Sevgiliye

Evinin önünden geçtim yine,
Senin orda olmadığını bile bile,
Zamana, ölüme inat geçtim.
Bir kaç anı selamladı beni, gözünde yaş ile,
Ben yutkundum sevdamıza inat akıtmadım,
Gözümden yaşları delicesine.
Gülümsedim yaşanmışlıkların keyfince,
Hatırla bak duvarda hala ismimiz niye?
Her şeyi silmiş olsa da esen hasret rüzgarı,
Bir tek seni silemedi.

Yasak Sevda

Gözlerinde yasak bir sevda ateşi yanar,
Kiminin ise ciğeri yanar.
Ağlatarak mutluluk kime yarar?
Ne sen O'na ne de O sana olur yâr!
Sevda keskin bir bıçak ise,
İstemem can yakmak ne haddime.
Bir gün anlarsın belki de,
Çok geç olmadan dön geriye.
Mutluluk gözyaşının hapsinde,
Kalmışsa kem gözde,
Anla artık saadet çok zor size!

Tüm Çocuklara ve Çocuk Kalabilenlere

Çocuk sevinç içinde, güne kalkar,
Güneş bir başka parıldar,
En güzel kıyafetleriyle,
O gün coşar, oynar.
23 Nisandir o gün,
Bayram sevinciyle her yer düğün.
Ellerde bayrak,
Ulus egemenlikle yaşar ancak.
Atatürk'ten armağan bize,
Kalbimiz neşe içinde.
Sahip çıkmak gerek Cumhuriyete,
Yarının büyükleri sizlerle,
Yaşar 23 Nisan her yerde.

Bugün Babalar Günüymüş!

Bugün babalar günüymüş baba!
Senin yokluğundan sonra, önemi yok oldu bir anda.
Kıskanır oldum baba!
Parkta babasıyla oynayan, şakalaşan;
Sınav heyecanını,
Yaşama dair elem ya da haz ne varsa paylaşan,
Tüm babası olan çocuklara düşman oldum bugün.
Bugün babalar günüymüş baba!
Sen yoksun ki yanımda,
Kuru toprağın başında,

Ağlamak düşer yine baba.
Kime sarılayım güvenle,
Kime güvensem hançerler arkamdan.
Sen yoksun ki yanımda.
Çaresizlik boyun büktürür yokluğunda.
Sokaklara çıkmak istemem bugün,
Ne zaman, bir baba evlat görsem el ele,
Kaçmak isterim, yalnızlığıma.
Seninle olan zamanlarıma,
Anılarıma.
Sen yoksun işte baba!
Bıraktın beni sana ihtiyacım olduğu anda.
Bırakmayı gönlün arzulamasa da,
Sessizce vedalaştın işte o anda.
Ağlamak geceleri yokluğunda.
Ana sıcaklığıyla teselli bulmak,
Baba diye seslenmek bir hayâl olsa da..
Razıyım ilâhi kurala.
Bir can kafesinde çırpınmakta şimdi,
Özlem rüzgârlarıyla savrulmakta.
Gittiğin seferin dönüşü olmasa da ,
Bugün bir sürpriz yap,
Gel yanıma baba!
Bugün babalar günüymüş baba!
Bana ne fayda!Sen yoksun ki artık yanımda,
Yüreğim çırpınışta,
Vuslatta!

Sahte Yüzler

Sokakta yürüyorum sessiz ve düşünceli,
Her köşeyi kapmış maskeli insanlar,
Korkuyorum ve hızlı adımlarla uzaklaşıyorum.
Nedensiz sorular sarıyor beynimin içimi,
Kemiriyor iliğimi, bedenimi,
Geleceğe ait tüm hayallerimi...
Soluk almak için bir dükkana giriyorum,
Etrafa bakınırken işte!
Maskeli bir bayan havasıyla, endamıyla.
Ardından takım elbise ardına gizlenmiş,
Bir takım adamlar yüzlerinde,
Ruhlarında maske!
Anlıyorum o an, ne varsa gerçeğe dair,
Maskeler ardına sığınmış, kaybolmuş.
Bizden bize kalan sadece sahte yüzler,
Yalan sözler, ihanetler olmuş.